Birçok birey, ideal kilolarına ya da bu kilolara yakın olmalarına rağmen, vücutlarının belirli bölgelerinde inatçı yağ birikintileriyle karşılaşmaktadır. Fizyolojik açıdan insan vücudunun bazı bölgeleri, yağ depolamaya daha yatkın bir yapıya sahiptir. Dengeli bir beslenme ve düzenli fiziksel aktivite, genellikle vücut dokularındaki yağları eritebilir. Ancak, inatçı yağ birikimlerinden kaynaklanan bölgesel fazlalıklardan kurtulmak her zaman kolay değildir.
Bu tür yağ birikimlerinin doğal yollarla azaltılmasına yardımcı olan lipoliz ya da lipodissolve yöntemi, 1995 yılında Brezilyalı Dr. Patricia Rittes tarafından geliştirilmiştir. Lipoterapi olarak da bilinen bu yöntem, günümüzde Avrupa, Güney ve Kuzey Amerika’da yaygın olarak kullanılmakta olup, vücudun çeşitli bölgelerindeki inatçı yağ birikimlerini azaltmayı amaçlayan etkili bir bölgesel yağ eritme tekniğidir.
Lipodissolve yönteminin en önemli avantajı, cerrahi bir işlem gerektirmeden fazla yağlardan kurtulma imkanı sunmasıdır. Bu yöntem, deri altına fosfatidilkolin (PPC) maddesinin enjekte edilmesini içerir. Soya fasulyesinden elde edilen fosfatidilkolin, adiposit olarak bilinen yağ hücrelerinin içindeki katı yağın çözünmesine yardımcı olur ve yağ hücrelerinin parçalanarak vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Bu süreç, lipit bileşenlerin hücre dışına daha rahat çıkmasını sağlar. Metabolize edilen yağlar, vücudun doğal lenfatik sistemi aracılığıyla dışarı atılır. Yağların bu doğal yollarla vücuttan atılması, uygulama bölgesinde sarkma ve gevşeme riskini minimize eder.
Fosfatidilkolin, vücuttaki yağ metabolizmasında kritik bir rol oynayan önemli bir bileşendir. Bu madde, safra kesesi tarafından üretilen ve safranın içinde bulunan kesitin bir parçasıdır, bu nedenle lipodissolve tedavisinin yan etkisi yoktur. Uygulama sırasında yapılan enjeksiyon, doğrudan hedef bölgedeki yağ dokusunun içine yapılır ve böylece enjekte edilen maddenin yağ eritici etkisi hızlandırılır. Lipoliz yöntemi, temel olarak vücudun doğal süreci içinde yağların erimişi ve atılmasını sağlar.
Lipodissolve Nasıl Uygulanır?
Lipodissolve prosedürü, hedeflenen bölgedeki yağlanmanın bulunduğu alana 10 mm ila 13 mm’lik ince uçlu enjektörler aracılığıyla fosfatidilkolin maddesinin enjekte edilmesi ile gerçekleştirilir. Enjeksiyon öncesinde uygulanan soğutucu sprey, hastanın konforunu artırır. İşlem tamamlandıktan sonra, uygulama bölgesinde hafif yanma hissi, kızarıklık, kaşıntı ve morluk gibi yan etkiler görülebilir. Bu tür belirtiler genellikle 24 ila 48 saat içinde kendiliğinden geçer.
Konforlu, hızlı ve cerrahi kesim gerektirmeyen bir prosedür olan lipodissolve işleminden sonra hastalar, günlük yaşantılarına devam edebilirler. Yağlar karaciğer aracılığıyla parçalandığı için, seanslar sırasında alkol tüketilmemesi önerilir. Ayrıca, işlemin etkisini azaltmamak için aspirin ve ağrı kesici ilaçlar kullanılmamalıdır. Hastaların tedavi süresince güneş banyosu ve solaryumdan da uzak durmaları faydalıdır.
Lipodissolve uygulamasından en iyi şekilde yararlanmak için hastaların, kendilerine verilen diyet programına harfiyen uymaları gerekmektedir. Lipodissolve seansı ile parçalanan yağların yakılması ve vücut tarafından enerji kaynağı olarak kullanılması için her gün en az 1 saat tempolu yürüyüş yapılması önerilmektedir. Uygulama sonrası, kılcal kan damarlarının etkin olduğu için, bölgeye temas enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle, uygulama yapılan bölgenin aşırı güneş ışığına maruz kalmaması ve terlemeye neden olabilecek aktivitelerden kaçınılması önerilir. Ayrıca, olası ağrı ve kızarıklıklar için doktorun önerdiği ilaçlar dışında başka bir ilaç ya da krem kullanılmamalıdır. Vücuda temas eden dar kıyafetler yerine, cilde nefes aldıran bol giysiler tercih edilmelidir.
Lipodissolve Ne İşe Yarar?
Lipodissolve yöntemiyle birlikte, fosfatidilkolin maddesi hedef bölgeye enjekte edilerek bölgesel yağ birikintilerinin eritilmesi hedeflenir. Bu yöntemin amacı, enjekte edilen fosfatidilkolin sayesinde yağ hücrelerinin zarının geçirgenliğini artırmak ve parçalanan hücrelerin vücut tarafından yok edilmesini sağlamaktır. Lipoliz yöntemiyle uygulama yapılan bölgedeki yağ hücrelerinin sayısı azalır ve hedeflenen bölgedeki yağlanma ortadan kalkar. Lipodissolve, doğal yollardan yağ yakımını artırarak, ciltte gevşeme olmadan yağların yok edilmesini sağlar.
Bu yöntemin en büyük avantajı, hedef bölgedeki yağların erimesinin ve atılmasının vücudun kendi doğal süreci içinde gerçekleşmesidir. Yapılan enjeksiyon, yağ hücresi zarının akışkanlığını artırarak, yağların hücre dışına çıkmasını kolaylaştırır. İlacın enjekte edildiği yağ dokularında doğal bir metabolik süreç başlar ve yağlar eriyerek vücut dışına atılır. Lipodissolve, yağları yavaş ama derinlemesine bir şekilde eriten bir süreçtir. Yağ hücreleri normal boyutlarına getirilir ve büyük bir kısmı yok edilir. Yok olan yağ hücreleri yeniden oluşmaz; ancak, yanlış beslenme nedeniyle kalan diğer yağ hücrelerinin genişlemesi mümkün olabilir. Bu nedenle, lipodissolve uygulamasından sonra düzenli spor ve egzersiz programı uygulanması önerilir. Bu şekilde yağ yıkımının devamlılığı sağlanabilir.
Lipodissolve Tedavisini Kimler Yaptırabilir?
Cerrahi bir işlem içermeyen lipodissolve tedavisi, genellikle komplikasyon riskini azaltır ve sağlığı olumsuz etkilemez. Uygulaması basit ve konforludur. Genel olarak, 18 yaşını doldurmuş ve uygulama için herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan bireylere lipodissolve yapılabilir. Ancak, bazı hassas ya da hormonal durumlar sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğinden, belirli dönemlerde yaptırılması önerilmez.
- Kişinin 18 yaşını tamamlamış olması.
- Uygulamaya engel bir sağlık sorunu olmaması.
- Vücudunda inatçı bölgesel yağ birikintileri bulunması.
- Selülit sorunu olması.
- Normal kiloda olmasına rağmen, daha sıkı bir cilde sahip olmak istemesi.
Bununla birlikte, herhangi bir komplikasyon gelişimini önlemek amacıyla aşağıda belirtilen kişilerin lipodissolve yaptırması önerilmez:
- Hamilelik ve emzirme döneminde olanlar.
- Kalp ve diyabet hastaları.
- Böbrek ve karaciğer hastaları.
- Kanama bozukluğu olanlar.
- Kanser hastaları.
- Obezite hastaları.