Yaşlanma Süreci ve Estetik Uygulamalar
Yaşlanma, insan yaşamının kaçınılmaz bir parçasıdır ve bu doğal süreç, birçok birey için estetik kaygılara yol açabilir. Zamanla, yüzümüzdeki çizgiler, kırışıklıklar ve derin oluklar, estetik açıdan rahatsız edici bir görüntü oluşturabilir. Bu noktada devreye giren medikal estetik uygulamalar, yaşlanma sürecinin etkilerini hafifletmeye yardımcı olmaktadır. Dolgu ve botox gibi prosedürler, cerrahi müdahale gerektirmediğinden, hem uygulama sırasında hem de sonrasında hastaların konforunu artırmaktadır.
Botox Nedir ve Nasıl Uygulanır?
Botox, Botulinum toksininden türetilen saflaştırılmış bir proteinin enjeksiyonu ile yapılan bir estetik işlemdir. Genellikle, yaşlanma ve dış etkenler nedeniyle oluşan yüzdeki çizgileri ve kırışıklıkları azaltmak amacıyla kullanılır. 18 yaş ve üzerindeki bireyler, uygulama için uygun adaylar arasında yer alır; ancak sağlık durumu açısından herhangi bir engeli olmaması gerekmektedir.
Yaşlanma ile birlikte, alın ve kaş çatma çizgileri, gülme çizgileri ve kaz ayakları gibi belirgin çizgiler ortaya çıkabilir. Bu çizgiler yüz ifadesini etkileyerek yaşlı ve yorgun bir görünüm yaratabilir. Botox tedavisi, bu sorunları gidermeye yardımcı olarak cildin daha pürüzsüz ve doğal bir görünüm kazanmasını sağlar.
Botox, asetilkolin adlı nörotransmitterin salınımını engelleyerek, sinir hücrelerinden kaslara gönderilen sinyalleri durdurur. Bu sayede, kaslar dinlenme pozisyonuna döner ve cilt üzerindeki çizgilerin görünümü azalır. Uygulama, yüz ifadelerini yumuşatırken, cildin daha pürüzsüz bir görünüm kazanmasına da katkıda bulunmaktadır.
Yaşlanmanın Etkileri ve Dolgu Maddesi
Yaşlanma sürecinde, cilt altındaki yağ tabakasında bulunan elastin, hyaluronik asit ve kolajen lifleri azalabilir. Bu azalma, ciltte sarkmalar ve kırışıklıklar meydana getirebilir. Dolgu maddesi enjeksiyonu, cilde hacim ve şekil vermek amacıyla yapılan bir işlemdir. Genellikle hyaluronik asit kullanılarak yapılan bu prosedür, ciltteki su kaybını geri kazandırarak elastikiyeti artırmaya yardımcı olur.
Hyaluronik asit, doğal yapısı sayesinde cilt altına kolayca entegre olabilir ve ciltteki kolajen liflerinin yeniden oluşumuna yardımcı olur. Bu işlem, cilt yaşlanmasını önleme konusunda etkili bir yöntemdir.
Kullanılan Madde Nedir?
Botox uygulaması sırasında, Clostridium Botulinum maddesinden elde edilen bir nörotoksin kullanılır. Özellikle 1980’li yıllardan itibaren estetik amaçlarla kullanılmaya başlanmıştır. Botox, dünya genelinde en sık uygulanan medikal estetik işlemlerinden biri olarak, kırışıklık ve aşırı terleme tedavisinde yaygın bir şekilde tercih edilmektedir.
Botox Uygulaması Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler
Botox uygulamasından önce, hastaların düzenli kullandıkları ilaçlar ve sağlık durumları hakkında doktorlarına bilgi vermeleri önemlidir. Özellikle, aspirin ve kan sulandırıcı ilaçlar, uygulamadan en az iki hafta önce bırakılmalıdır. Ayrıca, yeşil çay, balık yağı gibi pıhtılaşmayı önleyici gıda takviyeleri ve besinlerden de uzak durulmalıdır.
Uygulama gününde, alkol tüketiminden kaçınılmalı ve aktif cilt enfeksiyonu olan bölgelerde uygulama ertelenmelidir.
Botox uygulamasından sonra dikkat edilmesi gereken noktalar:
- İlk 2 saat içinde yüz kaslarını çalıştırmak, uygulamanın etkisini artırabilir.
- Olası ödem ve kızarıklıkları kontrol altına almak için soğuk kompres uygulanabilir.
- İlk 4 saat yüzüstü yatılmamalıdır.
- İlk 24 saat boyunca cilde masaj yapılmamalı ve kaş aldırılmamalıdır.
- Sıcak banyo ve yoğun güneşten kaçınılmalıdır.
- Ağır spor aktivitelerinden en az 24 saat uzak durulmalıdır.
- İlk 3 gün havuz ve denizden kaçınılmalıdır.
- İlk 3 gün boyunca alkol, aspirin ve benzeri ilaçlardan uzak durulmalıdır.
- İlk hafta içinde cilt bakımı ve peeling yapılmamalıdır.
Dolgu Maddesi Enjeksiyonu
Dolgu maddesi enjeksiyonu, yaşlanma belirtilerini gidermek amacıyla yapılan minimal invaziv bir estetik uygulamadır. Genellikle 30’lu yaşlardan itibaren ciltteki kırışıklıkları azaltmak için tercih edilir. Yüzdeki kontür bozuklukları bulunan bireylerde ise 20’li yaşların ortalarında dolgu uygulamaları yapılabilir.
Bu işlem, alın, burun-dudak oluğu, dudak kenarları, çene ve kaş arası gibi bölgelerde sıklıkla kullanılır.
Dolgu Uygulaması Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Dolgu uygulamasından 2 hafta önce aspirin ve benzeri kan sulandırıcı ilaçların kullanımına ara verilmelidir.
- Uçuk problemi olan bireylerde dudak dolgusu yapılmamalıdır. Uçuk tekrarlayan hastalarda antiviral kremler kullanılmalıdır.
- Sivilce veya enfekte bölgelerde dolgu işlemi yapılmamalıdır.
- Diş tedavileri ile aynı dönemde ağız çevresine dolgu yapılmamalıdır.
Dolgu Uygulaması Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Dolgu uygulamasından sonra ilk 1-2 saat dik pozisyonda kalmak önemlidir.
- 24 saat boyunca zorlayıcı egzersizlerden kaçınılmalıdır.
- Uygulama gününde cilt bakımı yapılmamalıdır. En az 1 hafta beklenmelidir.
- Olası enfeksiyon riskine karşı 2 gün boyunca havuz ve denizden uzak durulmalıdır.
- Makya malzemeleri ve fırçalarıyla cilde temas edilmemelidir.
- Dolgu işleminin yapıldığı gün yüzüstü yatılmamalıdır.
- Diş tedavisi dolgu işleminin üzerinden 1 hafta sonra yapılmalıdır.
- Doktor onayı ile güneş koruyucular kullanılabilir.
- Dolgu uygulamasından 2 gün sonra lazer uygulaması yapılabilir.
- Dolgu işleminin yapıldığı gün alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.